Sana Şüphe Veren Şeyleri Bırak, Şüphe Vermeyene Bak
İslam ahlakının temel ilkelerinden biri olan doğruluk ve güvenilirlik, bireyin kalbinde huzur meydana getirirken, yalan ve şüphe ise insanın iç dünyasında karışıklığa neden olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu gerçeği veciz bir şekilde şu hadis-i şerif ile ifade etmiştir:
“Sana şüphe veren şeyleri bırak, şüphe vermeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzurudur, yalan ise kalbi şüphe ve kuşkuya yöneltir.” (Tirmizî, Kıyâmet 60; Nesâî, Eyman 51)
Bu hadisi daha iyi anlamak için Kur’an-ı Kerim, diğer hadisler ve büyük İslam âlimlerinin görüşleri ışığında bir değerlendirme yapalım.
1. Kur’an’da Doğruluk ve Şüpheden Kaçınma
Kur’an-ı Kerim’de doğruluk ve güvenilirlik teşvik edilirken, şüpheli ve belirsiz işlerden kaçınılması emredilmiştir. İşte bu konuyla ilgili bazı ayetler:
- “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe, 9/119)
- “Şüphesiz ki bu (Kur’an), bir gerçektir ve kesin bir hakikattir.” (Hâkka, 69/51)
- “Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.” (Hucurât, 49/12)
Bu ayetler, hakikate sarılmanın ve zan ile hareket etmenin tehlikelerinden uzak durmanın önemine vurgu yapmaktadır.
2. Hadislerde Şüpheden Sakınma
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), şüphenin insanın iç huzurunu bozacağını ve doğru olanı tercih etmenin önemini şu hadislerinde de vurgulamıştır:
- “Şüpheli şeylerden sakınan, dinini ve şerefini korumuş olur.” (Buhârî, Büyû’ 2; Müslim, Müsâkât 107)
- “Yalanla iman bir arada bulunmaz.” (İbn Hanbel, 3/447)
- “Helal belli, haram da bellidir. Bu ikisi arasında bazı şüpheli şeyler vardır. Kim bunlardan sakınırsa dinini ve onurunu korumuş olur.” (Buhârî, İman 39; Müslim, Müsâkât 107)
Bu hadisler, müminin şüphe duyduğu şeylerden uzak durarak kesin doğru olanı tercih etmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
3. Büyük İslam Âlimlerinin Görüşleri
İslam âlimleri, bu hadis-i şerifin önemini açıklarken özellikle şüpheden uzak durmanın ahlaki ve itikadi boyutuna dikkat çekmişlerdir.
- İmam Gazali: “Kalbin huzuru, insanın iç âlemindeki samimiyetin bir sonucudur. Şüpheli işlere dalan, zamanla batıla sürüklenir.”
- İmam Nevevi: “Bu hadis, takva ehlinin şüpheli şeylerden kaçınması gerektiğini açıkça gösterir. Şüpheli olan bir şeyi terk etmek, kişinin dinî hassasiyetini artırır.”
- Bediüzzaman Said Nursî: “Kalbin huzuru, sadakat ve doğrulukla mümkündür. Şüphe ve tereddüt, insanın hem aklını hem de kalbini yorar ve maneviyatına zarar verir. Bu yüzden iman ehli, kendisini huzursuz eden konulardan uzak durmalı ve kesin doğru olanı tercih etmelidir.”
4. Şüphe ve Doğruluğun Etkileri
Hadisin içerdiği mesajı daha iyi anlamak için, şüphe ve doğruluğun bireyin hayatına olan etkilerini şu başlıklar altında ele alabiliriz:
a) Şüphe Kalbi Yorar
- Şüphe, insanın karar vermesini zorlaştırır ve psikolojik yük oluşturur.
- Şüpheyle yaşayan biri, sürekli huzursuzluk içinde olur ve manevi olarak yıpranır.
b) Doğruluk Güven ve Huzur Getirir
- Doğru sözlü olan kişi, çevresinde güvenilen biri olur.
- Yalansız bir hayat süren kişi, iç huzura kavuşur ve kalbi rahat eder.
c) Şüpheli İşlerden Uzak Durmanın Faydaları
- İman selameti için şüpheli işlerden kaçınmak gereklidir.
- Helal ve haram sınırlarına riayet eden kimse, dinini koruma altına alır.
- Allah katında sadık bir kul olarak değerlendirilir.
Sonuç
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Sana şüphe veren şeyleri bırak, şüphe vermeyene bak” hadisi, Müslüman bireyin hayatında önemli bir ölçüdür. Kişi, hem imanî hem de ahlaki açıdan kendisini huzursuz eden işlerden uzak durmalı ve doğruluk üzere yaşamalıdır. Kur’an-ı Kerim, hadisler ve büyük âlimlerin görüşleri ışığında değerlendirdiğimizde, bu hadisin bireyin manevi huzuru için ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Şüpheden uzak durmak, imanı güçlendirir ve ahlaki erdemleri artırır. Bu sebeple her Müslüman, günlük hayatında bu hadisi rehber edinmeli ve doğruluk üzere bir yaşam sürmeye gayret etmelidir.
İbretlik Hikaye | Kelime-i Şehadeti Evde Aramak | Timurtaş Hoca