İmam Gazali’nin Sözleri
1. “Dil, gönlün kalemidir.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.3, s.103
Açıklama:
Gazâlî, insanın en güçlü ifade aracının dil olduğunu belirtir. Dil, iç dünyamızı dışarıya yansıtan bir araçtır. Ne kadar sağlam bir iç dünya (kalp) inşa edersek, o kadar doğru ve etkili bir dil kullanabiliriz. Bir insanın sözleri, kalbinin durumunun dışa vurumudur.
2. “İnsan, dili altında gizlidir.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.3, s.99
Açıklama:
İmam Gazâlî, insanın gerçek yüzünü dilinin, yani söylediği sözlerin belirlediğine vurgu yapar. Dil, insanın karakterini, içindeki niyetlerini, duygu ve düşüncelerini ortaya koyar. Bu yüzden, sözlerimizde ne kadar dikkatli olursak, kişiliğimizin derinlikleri de o kadar netleşir.
3. “Kalp bir tarlaya benzer; dil, el ve ayaklar ise onun tohumlarıdır.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.3, s.72
Açıklama:
Burada, kalp insanın özü ve iç dünyası olarak tasvir edilmiştir. Kalp, bir tarla gibi temiz tutulmalı, ne ekilirse ona göre bir ürün alınır. Dil ve davranışlar ise bu ekim işlemini gerçekleştirir. Eğer kalp iyi ve temizse, dil ve eylemler de o şekilde olmalıdır. Aksi takdirde, kötü düşünceler ve kötü davranışlar ortaya çıkar.
4. “Dünyaya düşkün olan, ahirette mahrum olur.”
📖 Kaynak: Minhâcü’l-Âbidîn, s.36
Açıklama:
Gazâlî, dünya sevgisinin insanı ahiretten uzaklaştırdığını belirtir. Dünyaya olan aşırı bağlılık, kişinin kalbini daraltır, nefsini şişirir ve onu ahlaki çöküşe sürükler. Gerçek kazanç, ahirette elde edilecek olanlardır. Bu yüzden kişi, dünya ve ahiret dengesini kurmalı, geçici dünyevi zevklerden çok kalıcı ahlaki değerlere yönelmelidir.
5. “Âlimin uykusu, câhilin ibadetinden daha hayırlıdır.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.1, s.25
Açıklama:
Gazâlî, bilgi ve hikmet arayışının önemini vurgular. Bilgi, yalnızca ibadetle değil, insanın doğruyu ve güzeli anlaması, yaşamasıyla da ilişkilidir. İlim sahibi bir kişinin uykusu bile, bilgisiz birinin yaptığı ibadetten daha değerli olabilir, çünkü ilim ona gerçek yaşamı, ahlaki olgunluğu ve ahirete yönelik doğru bir yaklaşımı öğretir.
6. “Hased, haset edeni bitiren gizli bir hastalıktır.”
📖 Kaynak: Kimyâ-yı Saâdet, s.480
Açıklama:
Hased (kıskanmak), insanın içindeki manevi hastalıkları en derin şekilde tetikleyen bir duygudur. Gazâlî, hasedin bir kişiyi nasıl içten içe tüketeceğine dikkat çeker. Hased eden kişi, dışarıdaki başarıları kıskanırken, iç dünyasında huzursuzluk ve nefret birikimi yaratır. Bu da onun manevi gelişimini engeller.
7. “Ölümü unutmayanın kalbi diridir.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.4, s.601
Açıklama:
Ölümün sürekli hatırlanması, insanın ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi, günahlarından sakınması ve ruhsal olgunlaşması için önemlidir. Ölüm, kişinin dünya ile olan bağlarını gevşetip, manevi olarak daha yüksek bir düzeye çıkmasına yardımcı olur. Ölümün hatırlanması, kalbi diri tutar ve kişiyi gerçek anlamda yaşayacak bir yaşam sürmeye yönlendirir.
8. “Nefsini tanıyan, Rabbini tanır.”
📖 Kaynak: el-Münkız Mine’d-Dalâl, s.25
Açıklama:
Gazâlî, insanın kendisini tanımasının, Tanrı’yı tanımadaki en temel yol olduğunu ifade eder. Nefsin istek ve arzuları, insanı doğru yoldan saptırabilir. İnsan ne kadar nefsini tanır ve onun yönlendirmelerinden kurtulursa, o kadar Rabbini tanıyabilir. Nefsin tefekkürü, Allah’ın kudretinin ve büyüklüğünün anlaşılmasını kolaylaştırır.
9. “Hikmet, müminin yitik malıdır; onu nerede bulursa almalıdır.”
📖 Kaynak: İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, c.1, s.49
Açıklama:
İmam Gazâlî, hikmetin sadece alimlerin değil, her müminin arayışı olması gerektiğini belirtir. Hikmet, her yerde ve her insanın iç dünyasında bulunabilecek bir cevherdir. Mümin, hikmeti bulduğunda, ne olursa olsun onu kabul etmeli ve hayatına katmalıdır. Bu, gerçek anlamda insanın ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak bir hazinedir.
10. “Öyle bir hayat yaşa ki, öldüğünde insanlar ‘O öldü’ diye değil, ‘O gerçekten yaşıyordu’ desinler.”
📖 Kaynak: Nasihatü’l-Mülûk, s.114
Açıklama:
İmam Gazâlî, insanın amacının sadece hayatta kalmak değil, yaşarken anlamlı bir iz bırakmak olduğunu ifade eder. Gerçek yaşam, insanın içsel değerleriyle, başkalarına faydalı olma arzusu ve ahlaki güzellikleriyle şekillenir. Kişi öldüğünde, sadece biyolojik olarak değil, manevi olarak da iz bırakmalıdır.
Bu sözler, Gazâlî’nin ahlak, tasavvuf ve hikmet anlayışını ne kadar derinlemesine geliştirdiğini gösterir. Onun öğretilerine göre insan, sadece dışsal ibadetler ve ritüellerle değil, kalp temizliği ve içsel olgunlukla gerçek manada büyür. Her bir söz, insanı kendi iç yolculuğunda bir adım daha ileriye taşımak için bir kılavuz olarak kabul edilebilir.
Elin Adamı Ay’a Gidiyor Biz İse … | Denizli’li Musa Abi’nin Bir Hatırası

