“En Hayırlı İnsan”: Uzun Ömürlü ve Güzel Amelli Olmak Ne Demektir?
  1. Anasayfa
  2. İslami Bilgiler

“En Hayırlı İnsan”: Uzun Ömürlü ve Güzel Amelli Olmak Ne Demektir?

0

Ebû Safvân Abdullah ibn Büsr el-Eslemî (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:

“İnsanların en hayırlısı, ömrü uzun olup ameli güzel olandır.”
(Tirmizî, Zühd 21)

Bu hadis-i şerif, hayatımızın süresiyle değil, içeriğiyle değer kazandığını net biçimde ortaya koyar. Zira ömür, Allah Teâlâ’nın bir nimeti olduğu gibi, aynı zamanda bir imtihandır. Asıl mesele, bu ömrü nasıl kullandığımızdır. Hadis bize şunu fısıldar: Yaşamak değil, yaşarken ne yaptığın önemlidir.


Kur’an’ın Penceresinden Ömre Bakış

Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurur:

“Sizi boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?”
(Mü’minûn, 115)

Bu ayet, hayatın boşlukla, gafletle, amaçsızca geçirilmemesi gerektiğini öğütler. Uzun bir ömür, sadece yılların sayısıyla anlam kazanmaz; o ömre ne kadar ibadet, iyilik ve hikmet sığdırıldığıyla anlamlı olur.


Risale-i Nur’da Ömür ve Amel Vurgusu

Bediüzzaman Said Nursî, ömür konusuna sıkça değinir ve şu çarpıcı tesbiti yapar:

“Ömür sermayesi pek azdır, lüzumlu işler pek çoktur.”
(Lem’alar, 1. Lem’a)

Bu söz, aslında hayatı hem kısa hem de kıymetli bir sermaye olarak tanımlar. Bediüzzaman’a göre bir insan, Allah için yaşarsa kısacık bir ömrü ebedî meyvelerle doldurabilir. Özellikle şu sözleri, hadisin ruhunu tam olarak yansıtır:

“Bir saatlik tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.”

Yani uzun ömrün tek başına fazileti yoktur. Eğer o ömür gafletle, dünya sevdasıyla, boş işlerle geçerse sadece zaman israfı olur. Fakat az bir ömrü dahi Allah’a yönelerek geçirmek, kişiyi “en hayırlılar” sınıfına yükseltebilir.


Büyüklerin Dilinden: Ömrü Değerli Kılan Nedir?

İmam Şafiî (rahimehullah) şöyle buyurur:

“Hayat, iman ve cihattan ibarettir. Geriye kalan ise sadece zaman tüketmektir.”

İmam Gazâlî ise şöyle der:

“Dünyadaki her nefes, ya senin lehinedir ya aleyhinde. Ya seni Allah’a yaklaştırır ya da O’ndan uzaklaştırır.”

Bu sözler, hadisin taşıdığı sorumluluk duygusunu derinleştirir. Zira uzun yaşamak, büyük fırsatlar kadar büyük riskler de taşır. Kişi ya her geçen günü Allah’a yakınlıkla değerlendirir ya da o günler onun aleyhine şahadet eder.


Örnekler: Hayırlı Uzun Ömrün Yaşayan Tercümeleri

Tarihte nice insanlar vardır ki, uzun ömürlerini güzel amellerle süsleyerek bu hadisin canlı örneği olmuşlardır:

  • Hz. Ömer ibn Abdülaziz (rahimehullah): Halifeliği kısa sürmesine rağmen adaletle, Allah korkusuyla geçirdiği hayatı hâlâ ibret vesilesidir.
  • Üveys el-Karanî (rahimehullah): Hz. Peygamber (sas) ile görüşmemiş olsa da takvası ve annesine hizmetiyle ümmetin övüldüğü bir zat olmuştur.
  • Bediüzzaman Said Nursî: Ömrü boyunca Kur’an hakikatlerini yazmakla, anlatmakla ve yaşamakla meşgul olmuş; milyonlara iman dersi bırakmıştır.

Sonuç: Her Gün Bir Tuğla, Her Amel Bir İnşaat

Bu hadis, bize uzun yaşamanın tek başına bir kazanç olmadığını, uzun ömrü hayırla, ibadetle, ilimle, hizmetle ve güzel ahlakla süsleyenlerin “insanların en hayırlısı” sayıldığını öğretmektedir.

Hayat kısa olabilir, ama içeriği sonsuzluk kokabilir. İnsan, ömrüne sığdırdığı güzelliklerle Rabbinin rızasını kazanabilir. Çünkü:

“Bir gün, Allah katında bin yıl gibidir.”
(Hac, 47)

O hâlde her günümüzü bin yıla çevirecek ibadetler, salih ameller ve ihlâsla süsleyelim ki ömrümüz, uzunluğuyla değil ama içeriğiyle hayırlıların arasına girsin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir